Yahudilikte Temel Kavramlar / Kabala {3}

Sara YANAROCAKBu haftadan itibaren, Diaspora tarihinde yer alan İtalya Yahudi`lerinin hayatını ele alıyoruz. M.Ö. 2. yüzyıldan itibaren İtalya coğrafyası üzerinde varlığını sürdüren Yahudiler elbette genel kaide bozulmaksızın buralarda da antisemitzm ile boğuştular

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yusuf BESALEL

Musevi mistiklerine göre İbrani harflerinin yazılması bile aklı ve bedeni birleştirerek kişiyi üst dünyayla ilişkiye sokabilir. Üç harf alef, mem, şin, dünyanın yaratılışındaki bütün potansiyel elementleri içerirken, diğer on ikibasit harf evreni ayakta tutan kutsal enerji için kanal görevi görür.
Tzeruf (harflerin permütasyonu) olarak bilinen meditasyon tekniği ile fiziksel öğelerden ruhsalenerji duyarına geçen mistiklerin başında 13. yüzyıl kabalisti Abraham sabulafia gelir. Abulafia, 1240’da İspanya’da Saragosaca’da dünyaya gelmiştir. 1273’te tzerufu öğrencilerine öğretmeye başladı. Her insanın konsatrasyonunun güçlendirmesini savunur ve Museviler’in yanısıra Müslüman Sufiler’i ve Hıistiyan mistikleri de etkilemiştir. Abulafia’ya göre kabalist heves ve arzu ile harfler üzerinde konsatnre olursa Devekuth’a (Tanrı’ya bağlanmaya varabilir. Bu arada Tanrı’nın harfleri (Tetragrammaton) arasında nefes alma koşullarını belirtir. Tzeruf meditasyonu yapan Abulafia’nın öğrencilerinden Shem Tov Sefaradi ise, bu meditasyon esnasında harflerin devleştiğini görmüş; büyük bir fiziksel ve ruhsal baskı duyumsamıştır.
Hasidizm mehzebi mensupları olayı basitleştirdiler. Devekuth (Tanrı’ya bağlanma), kişinin kendisine eziyet etmesinden ziyade Tanrı’ya sevgiyle bağlanmasından geçiyordu. Günlük meşgalelerin yoğunluğu meditasyona engel oluyordu. Fakat bencillikten uzak iyiliksever bilinç (Kavanna), Hasidliğin ritüelinin bir parçası olmuştu. Baal Şem Tov, duaların dışa vuran ve neşeli bir yürekten kaynaklandığında Tanrısal kabul gördüğünü belirtiyordu. Baal Şem Tov, 1760’da öldüğünde Kabala’yı insanlara daha somut bir tarzda bırakabilmiştir. Baal Şem Tov’un torunu Rabi Nachman (1772- 1881) da Hasidizm’in öncülerindendi. Dünyevi hayatını esirgememesine karşın öğrettiği meditasyonla birçok müritler yetiştirmiştir. Rabi Nachman, bu şekilde herkesin “tzadik” olabileceğini savunmuştur. Ancak 1747’de Orta Rusya’da doğan Shneur Zalman, tzadikliğin doğuştan bir özellik olduğunu savunuyordu. Kitabı “Tanya” sıradan bu Hasid için çok kabalacıydı. Zalman’a göre kişi hayvansal ruhundan ancak ilahi bilgiye erdiği zaman kurtulabilirdi.
Shneur Zalman’ın birci ve affetmeyen Kabalizmi, Lubavitch’li oğlu Doev Baer’de (1774- 1872) daha güçlü olarak ortaya çıktı. Baal Shem Tov Tanrı’ya ulaşmak için kalpten duayı geniş kitlelere önermesine rağmen, bugün bir efsane olarak kalmıştır. Ancak Zalman ve Baer’in aklın mistik uygulamalarındaki rolünü yineledikleri Habad sistemi, günümüzde Lubavitch’çi Hasidizm olarak süregelmektedir. Hasidik merkezler, bugün Kabala hakkındaki fikirsel alışverişin oluşturabileceği en uygun merkezler olarak görülmektedir. Ayrıca Kabala’ya giriş seviyesinde öğreti kitaplar yayınlanmaktadır.

Kaynakça: "Yahudilik
Ansiklopedisi", Cilt I, II, III
Yusuf Besalel